Artan sayıda yüksek güçlü elektrikli otomobil ve kamyonun pazara girmesiyle birlikte, yeni bir şarj istasyonu inşa etmek, şebekeye yeni bir OG bağlantısı eklemek gibi mevcut elektrik altyapısında değişiklikler gerektirebilir.
Ancak ABB, enerji depolama ve yenilenebilir enerjilerin entegrasyonunun yanı sıra gelecek nesil elektrikli araçlar için geleceğe yönelik EA şarj üniteleriyle önemli büyük şebeke değişikliklerine duyulan ihtiyacı azaltabilecek ve potansiyel olarak ortadan kaldırabilecek çözümler sunmaktadır.
Ancak ABB, enerji depolama ve yenilenebilir enerjilerin entegrasyonunun yanı sıra gelecek nesil elektrikli araçlar için geleceğe yönelik EA şarj üniteleriyle, önemli büyük şebeke değişikliklerine duyulan ihtiyacı azaltabilecek ve potansiyel olarak ortadan kaldırabilecek çözümler sunmaktadır.
Bu çözümler arasında, özellikle yol kenarı şarj üniteleri büyük şehirlerden kırsal alanlara kadar geniş ölçekli uygulamalara olanak tanır. ABB, yol kenarı elektrikli araç şarj istasyonları için sunduğu entegre sistemlerle, hem kurulum kolaylığı hem de enerji yönetimi açısından sürdürülebilir ve ölçeklenebilir çözümler sağlar.
Zamanın kritik olduğu lokasyonlarda yol kenarı hızlı şarj üniteleri, hem bireysel kullanıcılar hem de filo yöneticileri için büyük avantaj sağlar. ABB’nin enerji depolama teknolojisiyle entegre çalışan bu istasyonlar, şebeke üzerindeki ani yüklenmeleri dengeleyerek altyapıya zarar vermeden hızlı enerji aktarımı sunar.
ABB’nin çözümleri, yalnızca şarj ünitesi sağlamaktan öte, elektrikli araç şarj istasyonu kurulumu sürecinde altyapı planlaması, enerji optimizasyonu ve akıllı yönetim sistemleri gibi alanlarda da destek sunar. Bu sayede şehir içi ulaşım arterlerinden otoyollara kadar geniş bir spektrumda yol kenarı şarj istasyonları hızlı ve güvenli biçimde hayata geçirilebilir.
ABB’nin geleceğe yönelik şarj teknolojileri, enerji depolama ile entegre çalışarak şebeke üzerindeki baskıyı azaltır. Bu da özellikle yoğun geçiş alanlarında, örneğin yol kenarı şarj ünitelerinin konumlandığı bölgelerde, altyapı genişletme zorunluluğunu ortadan kaldırabilir. Sonuç olarak, enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve kullanıcı memnuniyeti bir arada sağlanır.